11-17 Ekim
tarihleri arasında başlayacak Filmekimi için 5 tavsiye:
Boyhood (Çocukluk)
Sinefiller hatırlayacaktır, Boyhood bu yıl If İstanbul’un kapanış filmiydi.
Üç saate yakın olmasına rağmen “güzel kapanış oldu” cümlesini bize
kurdurtmuştu. Before Sunset serisinin yönetmeni Richard Linklater, bu filmle
sinema tarihindeki yerini çoktan aldı. Neden mi, çünkü filmin çekimleri tam 12
yıl sürdü. Yanlış duymadınız, tam 12 yıl. Sinema filminden çok deneysel bir
çalışmayı andıran film, Mason’ın birinci sınıftan üniversiteye başlayana kadar
olan hayatını kaydediyor. Mason, bayağı filmin içinde büyüyor veya Ethan Hawke
gözümüzün önünde yaşlanıyor diyelim. Boyhood kesinlikle izlemeye değer bir
film, kaçırmayın derim.
I love you Rio (Seni Seviyorum Rio)
Paris ve New York’tan sonra, 10 farklı yönetmenin kadrajından bu sefer
aşkın şehri Rio’yu izleyeceğiz. Sizi bilmem ama şehirlerin konu olduğu filmleri
izledikten sonra tatil planı yapmayı pek bir seviyorum. Bakalım “I love you Rio”
bu süreci hızlandıracak mı? Filmin oyuncu kadrosu dikkat çekiyor. Kimler mi
var, kimler yok ki. Harvey Keitel, John Turturro, Nadine Labaki, Rodrigo
Santoro, Ryan Kwanten, Vanessa Paradis ve Vincent Cassel. Bu film, sonbaharın
içimizi ürperten serinliğini üzerimizden alacak gibi.
Two Days, One Night (İki Gün Bir Gece)
Hafızalarımıza kazınan daha doğrusu yüreğimize dokunan filmlerin
yönetmenleridir Dardenne Kardeşler. Kırmızı Bisikletli Çocuk, Oğul, Rosetta ilk
aklıma gelenlerden. Son filmleri İki Gün, Bir Gece bu yıl Altın Palmiye için
yarışan filmler arasındaydı. Marion Cotillard filmdeki başarılı performansıyla
çok konuşuldu. Gerçi ben Marion’un başarısız bir performansını hatırlamıyorum.
Adeta sinema için yaratılmış bir yüz. Cotillard filmde iş arkadaşlarına prim
teklif ederek kendisini işten çıkarmaya çalışan patronuna karşı mücadele eden
Sandra’yı canlandırıyor. Toplumsal bir dramın anlatıldığı filmi merakla
bekliyoruz.
Goodbye to Language (Dile
Veda)
Sinemanın duayenlerinden, Fransız yeni dalga sinemasının öncülerinden,
favori filmlerimden Serseri Aşıklar’ın yönetmeni Jean-Luc-Godard’ın son filmi
Dile Veda, bu yıl Cannes’da Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Yönetmenin 83
yaşında hala tutkuyla film yapıyor olması heyecanlanmak için tek başına yeterli
aslında. Farklı video formatları, 3D denemeleri ve tabiki edebi alıntıların
olduğu bu filmi görmek için sabırsızlanıyoruz.
Bay Turner (Mr. Turner)
Filmdeki performansıyla Timothy Spall’a bu yıl Cannes’da en iyi erkek
oyuncu ödülünü kazandıran film, Oscar ödüllü yönetmen Mike Leigh’in son filmi.
Filmde, empresyonizm akımının öncülerinden, 19. yüzyılın önemli ressamlarından
J.M.W. Turner’ın hayatının son 25 yılı beyazperdeye taşınıyor. Turner’ın
sanatçı ruhuyla gündelik hayatla, insan ilişkileriyle ve zaaflarıyla nasıl
başettiğine tanıklık ediyoruz.
Sinema, bizi aradığımız gerçekliğe ulaştırsın..
Yaşasın festivaller ve iyi seyirler!