6 Ekim 2014 Pazartesi

Herşey sayılarla tanımlanabilir mi?


Max Cohen, uyuşturucu bağımlısı bir matematik dehası. Herşeyin sayılarla tanımlanabileceğine ve dolayısıyla anlaşılabileceğine inanıyor. “Doğada her yerde şekiller vardır. Herhangi bir sistemde sayıları grafikle gösterirseniz şekiller ortaya çıkar. Borsa’da da aynı böyle şekiller vardır.“ diyor ve piyasanın şifresini çözmeye çalışıyor, büyük tahminlerde bulunuyor. Doğal olarak yatırımcıların markajında ama onun asıl amacı dünyamızı anlamak, o yüzden materyalistlerle ilgilenmiyor. Diğer yanda, ibranicenin de sayılar üzerine kurulu olduğunu söyleyen, aynı dine mensup olduğu yahudi bir cemaat peşinde. Bu adamların isteği de, Max’ın kendilerine cennetin kapısını aralaması, Altın Çağ’ı başlatması!
Bir de sık sık ziyaretine gittiği, birlikte “Go” oynadığı bilge bir hocası var. “Go” bildiğiniz gibi, satrançtan bile daha fazla olasılık içeren bir uzakdoğu strateji oyunu. Anneannemin tabiriyle aklını götüremeyen bu insanların bezik oynamalarını beklemiyorduk zaten, di mi. Neyse, Max’ın hocası, hayatını belli matrix’leri çözmeye adamış. “Acaba “Pi” rakamı gerçekten sonsuzluğa mı gidiyor” derken bir tarafına felç inmiş. Ondan sonra yanıbaşına içinde japon balıkları olan bir fanus koymuş, “çok da zorlamamak lazım demekkisi” noktasına gelmiş gelmesine ama ne fayda.  Filmi izlerken, Max’ın hocasını ziyaret ettiği sahnelerden birinde anneannemi hayal ettim. “Herşey kararında, fazlası zarar kızım” derdi anneannem. Şu arkadaşlara keşke bir yol gösterseydi diye içimden geçirdim, acaba anneannemin içli köftesini yeselerdi yine de böylesine mutsuz olurlar mıydı diye düşünmeden edemedim:)
Devamı blank'te

Hiç yorum yok: