1) Roza
İzlemesi zor ama güçlü bir
filmdi.
2) Azrail’i Beklerken
Persepolis’in yönetmeni
Satrapi’nin son filmi. Bir sanatçının ruh halini iyi anlatan, sanatsal yönü
güçlü bir filmdi. Yalnız özellikle ikinci yarısı olması gerektiğinden daha uzun
tutulmuş, bu da filmin seyrini kısmen olumsuz etkilemiş.
3) Faust
Altın Aslan ödülünü alan bu
filmden yarım saat olmadan çıktım!
4) Yukarıdaki Çocuk
Bu yıl
festivale Fransız filmleri sanki her zamankinden daha fazla ağırlığını koymuştu.
I always say that French people is good at filming. Film, çocuk annesiyle
yetişkin olmaya çalışan bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Bölgedeki kayak
merkezinde hırsızlık yaparak yaşama tutunmaya çalışan bir çocuğun hikayesi.
5) Aşkın Karanlık Yüzü
Film başladığında yakın zamanda
dvd’sini alıp seyrettiğimi anladığım, bu nedenle tüm film boyunca Atlas
sinemasının büyüleyici ortamında gönül rahatlığıyla uyuduğum film. Bir de o gün
tam 4 filme gidecektim ama önceki gece geç yatmıştım. İşte hayatta herşeyin bir
nedeni varJ Film nasıl mı? Bir Terence Davies filmi. Bir İngiliz
filmi. Rachel Weizs çok başarılı. Yavaş bir film. Ruh halinin zor karmaşık
yolunda siz de filmle birlikte dövünüyorsunuz. Böyle bir his geçiyor. Aşkın
hastalıklı durumunu anlatıyor.
6) Tepedeki Ev
One of my favorites of this
year. Tabi ki Miyazaki.
7) Gizemli Kadın
Kristin Scott Thomas’ın oynadığı
bu film ilginç bir filmdi. Kristin Scott Thomas çok beğendiğim oyunculardan
birisi. Ona yine güçlü olan bir diğer oyuncu eşlik ediyor, Ethan Hawke. Oyunculuk
açısından etkileyici ve sıradışı bir film.
8) Şeytan Adasının Kralı
Başarılı bir Norveç filmi.
Shawshank Redemption’ı sevenler bu filmi de sevecektir.
9) Kentleşmiş
Bu Amerikan-İngiliz ortak yapımı
şehir tasarımının üzerimizdeki etkileri üzerine düşünmeye davem ediyor
seyirciyi.
10) Hoşçakal
Bir kadının İran hükümetine
karşı verdiği özgürlük savaşını anlatıyor. İran çok merak ettiğim bir şehir.
Kısa zamanda gitmeyi istiyorum.
11) Barbara
Alman sinemasının son yıllarda
güçlendiğini ispatlayan bir başka film. Oyunculuk ve gerçeklik anlamında
başarılı bir filmdi.
12) Memleket
İtalya’nın Oscar adayı ve 2011
yılında Venedik Film Festivali’nde Juri Özel Ödülü’nü alan film. Ahlaki
seçimler ve zor hayatlar üzerine.
13) Uğultulu Tepeler
Akvaryum filmini seyredenler
Andrea Arnold’u tanırlar. Bu bir Andrea Arnold filmi. Dolayısıyla sarsıcı.
Viktorya döneminde umutsuz ve yıkıcı bir ilişkiye tanıklık ediyoruz.
14) Klimanjaro’nun Karları
Festivalin en iyi filmlerinden
biri olduğunu söyleyebilirim. Tabi ki bir Fransız filmi. Filmin ismi ile hikaye
arasında ince bir ironi var.
15) Sevgililer
Catherine Deneuve’un gerçek
kızıyla oynadığı eğlenceli bir film.
16) Ave
Bulgaristan’dan bir yol filmi.
Soundtrack’i oldukça başarılı.
17) Bakan
Politikanın kirli yüzünü ve buna
tutsak politikacıları iyi resmeden bir fransız filmi idi.
18) Affedilmeyenler
Fransız-İtalya ortak yapımı bu
filmden sonra Venedik’e gitme isteğim arttı sanırım. Yaşlı bir yazarla genç
sevgilisinin hikayesi.
19) Kadınlar
Fahişelik yapan üniversite
öğrencileri hakkında Elle dergisine makale yazan kadın yazarı Juliet Binoche
başarılı bir performansla oynuyor. Juliet Binoche gibi derinliği olan oyuncular
bazen bir filmi olduğundan daha güçlü yapar. Bu da öyle filmlerden biri.
20) George Harrison
Martin Scorsese dünyanın en
etkili müzisyenlerinden birini anlatırsa, işte böyle seyrine doyum olmaz bir
belgesel çıkar ortaya.
21) Yasak Aşk
Danimarka-İsveç-Çek-Alman ortak
yapımı bu filmde favori oyuncularımdan Danimarkalı Mads Mikkelsen oynuyor. Film
2012 yılında Berlin Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ve en iyi senaryo
dallarında gümüş ayı kazandı.
22) Kırışıklıklar
Bu dokunaklı animasyon filmi
geçen yıl başarılı bir fransız animasyon filmi olarak izlediğimiz İlizyonist
filminin yaratıcısı Paco Roca’nın katkısıyla izleyenlerle buluşuyor. İnsani
değerlere ve duygulara odaklanan bu film ruh dünyanıza iyi gelecek.
23) Sadakatsizler
Erkek dünyasını anlatan bu
filmde son dönemde Hollywood’a göz kırpan üç fransız oyuncuyu izliyoruz. Jean
Dujardin, Gilles Lellouche, Guillaume Canet.
24) Kopma
Amerikan X’in yönetmeni Tony
Kaye ve Adrian Brody’nin geri dönüş filmi. Sort of Dangerous Minds diyebiliriz.
25) Büyük Derbi
Son yıllarda Danimarka sineması
başarılı filmlere imza atıyor. Bu da o filmlerden biri. Film, kocasını terk
edip, Buenos Aires’e taşınan spor muhabiri bir kadının ve onun peşinden oğluyla
birlikte giden kocasının hikayesini eğlenceli bir dille anlatıyor.
Ben Uçtum Sen Kaldın, Kendi
Kanım ve Kaplan ve Ejderha ise bilet alıp gidemediğim filmler idi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder