Blank’in bu sayısının “aqua” teması üzerine olacağı söylendiğinde, nedense
aklıma yıllar önce seyrettiğim ama etkisini hala duyumsadığım “İçimdeki Deniz”
filmi geldi. Oysa ki, yaz
mevsiminin daha canlı, neşeli, iyimser bir şeyler akla getirmesi beklenir,
değil mi? Bilmem, hiçbirşeyin
olması gerektiği gibi olmadığı bu yüzyılda, bu yıl yaz da yaz gibi olmadığından belki. Durup durup
bastıran yağmurlar, yaz yağmurlarının hafifliğinden çok uzak sanki..
2004 yapımı “İçimdeki Deniz”de hatırlarsanız Javier Bardem başrolde
etkileyici bir oyunculuk sergilemişti. Film, yabancı dilde en iyi Oscar başta
olmak üzere, pek çok önemli ödüle layık görülmüştü.
Geçirdiği bir deniz kazasıyla tüm vücudu felce uğrayan, 26 yıldır yatağa
bağlı bir şekilde yaşayan, ötenazinin laik bir devlet olan İspanya’da bireysel
bir hak olması gerektiğini savunan Spaniard Ramon Sampedro’nun gerçek hayat
hikayesinin anlatıldığı film, ötenazi konusunu tartışmaya açmıştı.
Ötenazi, bildiğiniz gibi fiziksel veya zihinsel olarak dayanılmayacak bir
acıyla yaşamını sürdürmek zorunda kalan kişilerin, ölümcül bir sıvı enjekte
edilerek, yaşamlarına kendi rızaları neticesinde son verilmesini sağlayan bir
uygulama. Halihazırda, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’da yasal olarak uygulanıyor. Hatta
Hollanda ve Belçika’da, 12 yaş üstü çocuklar da ötenazi hakkına sahip.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder